18 Ekim 2014 Cumartesi

Okur-Yalnızlık

"Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan "Türkiye Okuma Kültürü Haritası"ndaki sonuçlara göre, Türkiye'de düzenli kitap okuyanların oranı  %0.01"

Kitap okuyan insan yalnızlığı diye bir şey var ama bunun rakamlara dökülmüş tanımını görmek şaşırttı beni.. yahu meğer ben melankolik falan değilmişim baya baya yalnızmışız.
Ayrıca özel olduğuma dair inancımda pekişti doğrusu, Türkiye'de 00,1' lik kesimdenim nede olsa. Hani şu televizyon izlemek yerine odasına gidip kitap okuyan kesim.. 
Neden bu haldeyiz çünkü Kitap okuyan deyince bu ülkede akla halkın tüm kesimleri gelmiyor. Akla ilk gelenler; öğrenciler, yazarlar, entel kesim vs.. Okumak eylemi bir bilinçlenme faaliyeti olduğundan buna sosyal etkilerden arındırarak bakmamız pek gerçekçi olmaz. "Bilinçlenme" hep elimizden altında olan, heryerde karşılaştığımız ama aslında bu çağda yasaklı olmaya aday bir kavram bence..
Birileri toplumun bilinçlenmesinden oldukça rahatsız zira bilinçlenen insanın talepleri artıyor.

Türkiye de bilerek oluşturulduğuna inandığım "inek öğrenci" kavramı gibi daha üzerinde dursak ve derinine insek bilinçsel bir yozlaştırma ile karşılacacağımız bir sürü şey var.Evet hayata dair herşey kitaplarda bulunmuyor ama hiç kitap okumayanlar hayatta buldukları çoğu şeyi doğru konumlandıramıyor.

Okumak kavramı Türkiye'de yeniden tanımlanmalı bence.. bu kavramı toplum için daha olumlu ve daha özenilebilir bir hale getirilmeli.  mesela kitap okuyor diye çocuklara hediye almak yerine, kitap kavramını hediye haline getirmeliyiz.
Aslında o kadarda zor değil zira okumak aslında bir hayalgücü faaliyetidir. sinema gibi önünüze seçilmiş sahneler konulmaz hayalinizdeki simgeleri yerleştirerek özel bir şeklide sahnelersiniz cümleleri ve hikayeleri..

Sayfalara göz gezdiren sıkılır elbette ama sayfalar arasında gezinenin sıkılmayacağına eminim ;) 









2 yorum:

  1. Öncelikle fotoğrafınızın güzelliğine değinmek istiyorum. Çok tatlı olmuş. Okuyan insanların toplum içindeki yalnız kalışları bu resimdeki gibi güzel durmuyor tabii. Keşke herkes okusa demeyeceğim. Keşke anneler ve eğitimciler okumayı o kadar sevdirse ki, insanlar okumayınca huzursuz olsa, eksiklik hissetse ve sonra da iç dinamikleri harekete geçse..

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel ifade etmişsiniz, Teşekkür ederim öncelikle.. Yalnızlığımızın güzel durmayışına gelince ben seviyorum şahsen bazen ayrı hissetmeyi.. Bazen ! ama ;)

    YanıtlaSil